Bir Küçük Ada Hikayesi...
BURGAZADA/ Antigoni / Panormos (güvenli liman) / Pyrgos (kale)
Sessizlik, huzur ve gizem.
Bir adayı en güzel ifade edebilen üç sihirli kelime bunlar olsa gerek.
BURGAZADA'DA NE VAR NE YOK?
Burgazada, İstanbul il sınırları içinde, Adalar ilçesi'ne bağlı, 2 km genişliğinde, dört büyük takım adadan biri. Yüzölçümü olarak Büyükada ve Heybeliada'dan sonra üçüncü sıradadır. Her ada kendi içinde ayrı bir mahalle olarak yönetilir ve hepsi birden Büyükada'da bulunan Adalar Belediyesi'ne bağlıdır.
Burgazada'nın en yüksek noktası; 176m ile Bayraktepe'dir. Ada içinde ulaşım yakın zamana dek faytonlar ile sağlanırken, şu anda İETT'ye bağlı elektrikli toplu ulaşım kullanılmaktadır. Adanın en yoğun olduğu eğlence gün ve geceleri Cuma/Cumartesi'dir. Her hafta Cuma günleri öğlene kadar süren semt pazarı da mevcut.
Burgazada'da 1 müze, 3 kilise, 1 cami, 1 sinagog, 1 cemevi, 1 kültür sanat mekanı, 1 ilkokul, 2 kulüp, restoranlar, kafeler ve çay bahçeleri, çarşı içinde 1 ortak ATM, Hediyelik eşya stantları mevcuttur.
Şehirden Ada'ya en güzel ulaşım için, Şehir Hatları'nın tarih dolu o eski güzelim vapurlarını tercih edebilirsiniz. Her mevsim bambaşka bir masalı bulabileceğiniz Burgazada için en iyi ziyaret zamanları; denizi ve yoğun güneşi sevenler için Haziran/Temmuz, biraz keşif ve gizem arayanlar için Eylül/Kasım, tam bir masal arayanlar için karlı bir Aralık/Ocak, baharın coşkusu için Mart/Nisan diyebilirim.
Burgazada; sakinliği, flora ve fauna zengini doğası, kültürü ve kendine özgü gizemi ile yaratıcılık gerektiren her tür meslek için en iyi çalışma ve üretme ortamıdır. Ressamlar, şairler, yazarlar, araştırmacı ve yaratıcı ruhlu herkesin ortak buluşma noktası oluşu bu yüzdendir. Sayamadığım sayısız güzellik ve güzel insanlarla, bir gün bir keşif yolculuğunuzda denk gelebilmeniz dileğiyle...
Hadi gelin şimdi Burgazada'yı ve belki de bir "Ada"yı en iyi hissedebileceğiniz harika bir rotada, doğanın sihirli dokunuşları eşliğinde benzersiz bir yolculuğa çıkalım...
KISA BİR ADA TURUNA ÇIKIYORUZ.
Güneşli, sakin bir günde ve muhtemelen öğleden evvel şehri adaya bağlayan o güzelim vapurlardan biriyle adaya indiniz... Vapur yanaşmaya yakın farkettiğiniz, Burgazada'nın tam karşısında yer alan en yakın komşusu, tıpkı dünyanın uydusu ay gibi olan ada Kaşıkadası. Burası özel mülk ve ziyarete açık değil.
İskelenin hemen bitiminde adaya ilk defa ayak basanları adeta "Hişt, hişt Burgazada'ya hoş geldiniz' der gibi karşılayan Sait Faik Heykeli'ne içten bir tebessümle 'hoş buldum' deyip hemen ardında uzanan çarşıya bir göz atalım.
Sol tarafta dondurmacı, kafeler ve devamında sahil boyunca uzanan sıra sıra balık lokantaları, tam karşınızda ve devamında marketler, pastane, sağ tarafta gazete bayisi ve hediyelik eşya standları, ortak ATM, devamında çocuk parkı ve ada içi ulaşımı sağlayan akülü araçların durağı ve tam karşısında da adadaki emlak piyasası hakkında bilgi alabileceğiniz bir emlak bürosu mevcut.
Büronun hemen solundan yukarı çıkan dar ve dik yokuşu takip eder ve yol bitiminde sola dönerseniz Sait Faik Abasıyanık Müzesi'ne gelmiş olursunuz. Günlerden Pazartesi değilse müze ziyarete açık ve giriş ücretsiz. Müzenin hemen alt sokağında Aya Yani Kilisesi'ni göreceksiniz. Hemen karşısındaki bahçede bulunan çiçekler ve bitkilerden satın alabiliyorsunuz.
Biz şu an doğanın çağrısına kulak veriyor ve adada yapılabilecek en güzel etkinliği gerçekleştirmek için iskele çıkışında soldan ilerliyoruz. İtfaiye istasyonunu geçiyor ve sağda İndos barı, solda zabıta binasını, ilk soldan içeri kıvrılan 6 numara plajını da geçiyoruz.
Karşımıza çıkan büyük ve dik yokuşu tırmanıyor ve bu asfalt yolu hiç bırakmadan devam ediyoruz. Yol bizi tepeye kadar ulaştırmaya devam edecek. Yerleşimin bittiği noktaya ulaştığınızda, asıl keşfin başladığını hissederek bir adım daha yavaşlıyoruz.
"İYİ Kİ BURADAYIM"
Yüzünüze vuran güneş ışığı sizi canlandırırken, çam ağaçları ve çeşit çeşit şifalı bitkilerle dolu makilerden yükselen mis kokular bir an olsun zihnin karmaşalarından kurtulup, olduğunuz yerde durup tebessüm etmenize ve daha yolun başında 'iyi ki buradayım' hissini yaşamanıza güzel bir neden oluşturacak.
Haydi devam edelim :) Yolu hiç bırakmadan ve sağlı sollu uzanan çamları makileri selamlayarak yolun ilk kıvrımına ulaştığınızda hemen altınızda denize doğru uzanan eşsiz kumbaros uçurumuna gelmiş oluyorsunuz. Denize dimdik inen kayalıkları ile buraya bir falez de diyebiliriz. Buradan gün batımını ve eski adıyla Yassıada ve Sivriada'yı görebiliyoruz.
Biraz nefeslenip belki bir yudum su içip, devasa kayaları, denizi izleyip, yüzünüzü yakan güneşe gülümseyip yolu takip etmeye devam ediyoruz. Birkaç dönemeç sonrası yol ikiye ayrılacak ve bizim rotamız soldan tepeye doğru devam ediyor olacak.
Buraya kadar yürüdüğünüz toprak yol, gördüğünüz türlü çeşit, bazıları tanıdık, bazıları şifalı bitkiler, benim bir oturuşta seksen küsur isim sayabildiğim hayvan türleri, yolun her iki yanındaki makiler ve ağaçlar size tepeye kadar eşlik edecek.
DOĞADA HER ADIM DEĞERLİDİR.
Eski adıyla Hristos (İsa) / Bayraktepe'ye geldiğinizde tepenin düzlüğü size, onca kıvrımlı ve yokuşlu yolu iyi ki çıkmışım dedirtecek güzellikte. Sol taraftan ilerlerseniz adanın batı yamacına doğru boylu boyunca uzanan kumbaros falezlerini bu defa tepeden izleyebilir, denizi, Heybeliada ve hatta Büyükada'nın ufak bir kısmını, hava çok açıksa ve pus yoksa karşı kıyıyı (Bursa-Yalova) dahi görebilirsiniz.
Bu muazzam dimdik falezler bu adada yapılabilecek en muhteşem aktivitenin "içsel yolculuk" olduğu hissini onaylar. Sağ tarafta ise Orman İdaresi'nin kulübesini ve ardında uzanan Hristo Manastırı ve kilisesini göreceksiniz. Hemen yanında ise Rum mezarlığı bulunmaktadır.
Tepede biraz dinlenip, belki biraz toprağa oturup enerji depolayıp her iki tarafa da sapmayıp tam ortadaki aşağı doğru inen toprak yolu takip ederseniz, sizi sonsuzluk hissine bir adım daha yaklaştıracak Martha Koyu'na inen yola girmiş olacaksınız.
Buraya adanın her iki yanı ağaçlı en güzel yolu diyebiliriz. Yol bitiminde yine ikiye ayrılıyor olacak. Soldan aşağı doğru devam ediyoruz ve tekrar bir ayrıma denk geldiğinizde, dilerseniz soldan gidebilir, Kalpazankaya'nın o müthiş doğasını, plajını veya lezzetlerini deneyimleyebilirsiniz.
Biz şimdilik sağdan devam ediyoruz ve karşımıza kendi halinde, huzur dolu Aya Nikola Çay bahçesi ve çocuk parkı çıkıyor. Burada da dilerseniz yeme-içme molası verebilirsiniz.
MARTHA KOYU, SÜT KOYU, MİMİ KOYU, ÇAMAKYA PLAJI, AYA YORGI MANASTIRI
Bahçenin solundan aşağı doğru devam ederseniz ve ilk soldan aşağı inen dimdik toprak yola girerseniz, Martha Koyu'na ulaşmak, fotoğraf çekmek ve ağaçlarla denizin uyum içinde yarattığı sonsuzluk hissini izlemek için doğru yere gelmiş olursunuz.
Toprak yolu bitirip aşağı indiğinizde Adalar'ın kalan en muhteşem koyu sizi sonsuzluk hissiyle sarmaya başlamış olacak. Her iki yöne boylu boyunca uzanan koyda dilerseniz soldan devam ederek şezlong-şemsiye-yeme-içmeyi tercih edebilirsiniz.
Daha ilerisi devasa kayaların ayırdığı Süt Koyu olarak biliniyor. Tam ortada ise adalı bir sanatçının, yine o sonsuzluk hissini onaylayan evrenin sembolü bir spiral, 'beach garden' yerleştirmesini göreceksiniz.
Hafta sonu değilse muhtemelen çok kalabalık olmayacağı için, dilerseniz koyda gün batımına dek kalabilir, kitap okuyabilir, yazı yazabilir, bir şeyler çizebilirsiniz.
Günbatımından evvel buradan çıkmayı başarabilirseniz, indiğimiz toprak yoldan yukarı çıkarak yola devam edebiliriz. Soldan devam ederseniz, biraz ileride soldan aşağıya dik yamaçtan inilen düşler sahilini, mezarlığı, Mimi Koyu'nu, Çamakya Plajı'nı sırasıyla göreceksiniz. Tam köşede Pyrgos Restoran ve devamında kafeler, gönüllü evi derken çarşıya ve iskeleye ulaşmış olacağız.
Koydan çıktığımızda sağdan devam edersek, okul yoluna doğru çatallanan yoldan da iskeleye ulaşabiliriz. Okul yolundan değil alt yoldan ilerlerek sırasıyla solda Cennet Bahçesi'ni hemen yanında Aya Yorgi Garipi Manastır ve Kilisesini, devamında sağda öğretmenevi, daha aşağıda solda cami'yi göreceğiz ve çarşıya ulaşmış olacağız.
DOĞADA SANAT WORSHOPLARI
İlk defa gelenler için kısa Burgazada turumuzu tamamlandık :) Dilerseniz bu tura benzer bir aktiviteyi "Doğada Sanat" konseptli workshopa katılarak, adalı bir sanatçının gözünden tekrar deneyimleyebilirsiniz. Bir sonraki ziyaretinizde keşfedilmemiş daha bir çok güzellikler, kültür-sanat-doğa insanları ile denk gelmeniz dileği ile...
Workshop ile ilgili iletişim ve bilgi için:
Ayla AY
M.Ü.G.S.F Resim Bölümü 1997 1.si
Sanatçı, Sanat Yönetmeni, Tasarımcı
IG: @aylaartist
BURGAZADA'NIN TARİHİ ve TURİSTİK YERLERİ
Ziyaretleriniz boyunca adaya, doğaya ilgi ile yaklaştığınız ve giderken ardınızda sevginizi bıraktığınız için teşekkürler.
Ayla AY
Haziran 2022
BURGAZADA'DA NEREDE KONAKLAYABİLİRİM?
VILLA ANDREA & BUTİK OTEL
IG: @villaandreaotel.burgazada
Burgazada'nın kalbinde, tarihi ve doğal dokusuyla iç içe geçen Villa Andrea & Butik Otel sizi şehrin gürültüsünden ve yoğun çalışma temposundan uzaklaştıracak.
Kendinizi sanki evinizde hissediyormuş gibi bir ev sıcaklığı ve konforu sunan butik otelin toplam 8 odası bulunuyor. Bol ağaçlı, ada ve deniz manzaralı odaları, şirin bahçesi ve güleryüzlü personeli ile misafirlerini ağırlayan otel Burgazada İskelesi'ne 500 metre, Sait Faik Müzesi'ne 200 metre mesafede yer almaktadır.
Şehrin stresinden ve kalabalığından biraz uzaklaşmak, dinlenmek ve yenilenmek isteyenler için Villa Andrea & Butik Otel keyifli bir konaklama alternatifi olacak.
Rezervasyon ve detaylı bilgi için:
Adres: Yeni Kuyu Sk. No:3, 34975 Burgazada / İstanbul
Telefon: (0216) 381 23 25
www.hotelvillaandrea.com
www.instagram.com/villaandreaotel.burgazada